“Kültür, bir toplumun geleceğidir.” (Nelson Mandela)
Semsûr’un (Adıyaman) Kolik (Kahta) ilçesindeki Çıralık Ortaokulu’nda 2016 yılında çekilen ve öğrencilere ırkçı ve militarist söylemlerin söyletildiği görüntüler, sanal medyada ara ara gündem oluyor.
Videonun ilk olarak sanal medya hesaplarında 2016 yılında bazı polis ve öğretmenlerin hesaplarından paylaşılmış, dahası, dönemin Kahta Kaymakamı Ahmet Gazi Kaya’nın bu video dolayısıyla öğrencileri yine okullarında ziyaret ettiği ve tebrik ederek kütüphane hediye etme sözü verdiği de yine aynı dönemde basına yansımıştır.
Bu videoda görülen kültürel asimilasyon çabası ne ilk ne de son olacaktır. Bunun birçok örneği kameralara yansımasa da tam hız devam etmektedir.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın Meclis’teki bütçe görüşmeleri sırasında, TİP Milletvekili Sera Kadıgil’in Bakan Yusuf Tekin’i eleştirirken söylediği “2013 senesinde Sayın Yusuf Tekin Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı oluyor, aynı sene tesadüf andımız (andımız ki yıllarca okullarda ve işkencelerde bize okutuldu) kaldırılıyor” sözü de kültürel asimilasyonun bir başka versiyonudur.
Maddi ve Manevi Kültür
Kültür, bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiği ve kuşaktan kuşağa aktardığı her türlü maddi ve manevi özelliklerin bütünüdür. Kültür, bir toplumu diğer toplumlardan farklı kılan, onun kimliğini oluşturan yaşayış ve düşünüş tarzıdır.
Kültür, maddi ve manevi olarak iki ana kategoriye ayrılabilir.
Maddi kültür, bir toplumun ürettiği ve kullandığı fiziksel nesneleri kapsar. Bu nesneler arasında binalar, araçlar, giysiler, sanat eserleri ve teknolojik ürünler yer alır.
Manevi kültür ise bir toplumun değerleri, inançları, gelenekleri, dili, edebiyatı, müziği ve sanatını kapsar.
Kültür, insanlığın zenginliğinin ve çeşitliliğinin önemli bir parçasıdır. Kültürler, farklı insanların yaşam tarzlarını, inançlarını ve değerlerini yansıtır. Kültürel çeşitlilik, dünyayı daha renkli ve yaşanabilir bir yer haline getirir.
Kültürel çeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi, insanlığın ortak sorumluluğudur.
Kültürel mirasımızı korumak ve gelecek nesillere aktarmak, tüm kültürlerin zenginliklerinden yararlanmamıza ve daha barışçıl bir dünya inşa etmemize yardımcı olacaktır.
Kültürel Asimilasyon
Kültürel asimilasyon, bir kültürel grubun, çoğunluk kültürünün (veya ezen kültürün) değerlerini ve geleneklerini benimsemesi sürecidir. Bu süreç, gönüllü veya zorunlu olabilir.
Kültürel asimilasyon, farklı kültürlerden gelen bireylerin birbirleriyle etkileşime girdiği ve zamanla birbirlerinin kültürlerini benimsediği bir süreç olarak ta tanımlanır. Bu süreç, göç, evlilik, iş veya eğitim gibi çeşitli faktörlerden de kaynaklanabilir.
Kültürel asimilasyon, toplumlar için hem olumlu hem de olumsuz sonuçlara yol açabilir.
Olumlu yönleri arasında, sosyal uyumu ve birliğin artması, ekonomik fırsatların genişlemesi ve kültürel çeşitliliğin korunması sayılabilir. Olumsuz yönleri arasında ise, azınlık (veya ezilen halkın) kültürlerinin kaybı, kültürel çatışmaların artması ve toplumsal kutuplaşmanın yaşanması sayılabilir.
Küreselleşme ve Göç Etkisi
Kültürel asimilasyon, günümüzde birçok toplumda yaşanan bir süreçtir. Bu süreç, küreselleşme, teknolojik gelişmeler ve göç gibi faktörlerin etkisiyle de hız kazanmıştır.
Küreselleşme, farklı kültürlerin birbirleriyle daha fazla etkileşime girmesine neden olmuştur. Bu durum, kültürel asimilasyonun hız kazanmasına katkıda bulunmuştur. Teknolojik gelişmeler ise, insanların farklı kültürlere daha kolay erişmesine imkân tanımıştır. Bu durum da kültürel asimilasyonu teşvik eden bir faktördür.
Göç, kültürel asimilasyonun en önemli nedenlerinden biridir. Göçmenler, yeni topluma uyum sağlamak için kendi kültürlerinden bazı unsurları terk etmek zorunda kalabilirler. Bu durum, kültürel asimilasyon sürecinin hız kazanmasına neden olur.
Kültürel asimilasyonun olumsuz bazı sonuçları ise şunlardır:
Kültürel asimilasyon, azınlık (veya ezilen halkın) kültürlerinin yok olmasına veya zayıflamasına neden olabilir. Bu, azınlık (veya ezilen halkın) kültürlerinin değerlerinin, geleneklerinin ve dillerinin kaybolmasına yol açabilir.
Kültürel asimilasyon, azınlık (veya ezilen halkın) gruplarının kimlik krizine yol açabilir. Azınlık (veya ezilen halkın) grupları, kendi kültürlerini ve değerlerini terk etme baskısıyla karşı karşıya kalabilirler. Bu, bireylerde huzursuzluk, kafa karışıklığı ve anksiyeteye neden olabilir.
Kültürel asimilasyon, azınlık (veya ezilen halkın) gruplarının kendi topluluklarıyla ve kökenleriyle bağlantısını kaybetmesine neden olabilir. Bu, bireylerde yalnızlık, dışlanmışlık ve izolasyon duygularına yol açabilir.
Kültürel asimilasyon, çoğunluk ve azınlık (veya ezilen halkın) grupları arasında çatışmaya neden olabilir. Çoğunluk grubu, azınlık (veya ezilen halkın) gruplarının kendi kültürlerini korumaya devam etmesini tehdit olarak görebilir. Bu, çatışma ve şiddete yol açabilir.
Kültürel asimilasyon hem azınlık (veya ezilen halkın) grupları hem de toplum için olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Bu nedenle, kültürel çeşitliliği korumak ve güçlendirmek için çabalamak önemlidir. Azınlık (veya ezilen halkın) gruplarının kendi kültürlerini ve değerlerini korumalarına yardımcı olmak, toplumsal barışı ve uyumu teşvik etmek için önemlidir.
Kültürel asimilasyonun olumsuz sonuçlarını azaltmak için alınabilecek bazı önlemler şunlardır:
Azınlık (veya ezilen halkın) gruplarının kendi ana dillerinde eğitim görmelerine olanak tanımak, kültürel kimliklerini korumalarına yardımcı olabilir.
Azınlık (veya ezilen halkın) gruplarının kültürel miraslarının korunmasına yardımcı olmak, kültürel çeşitliliği korumak için önemlidir.
Kültürel çatışmaların önlenmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Toplumun farklı kültürlere karşı farkındalığını artırmak, kültürel çatışmaları önlemeye yardımcı olabilir.
Kültürel asimilasyon, karmaşık ve çok yönlü bir süreçtir. Bu sürecin olumsuz sonuçlarını azaltmak için hem azınlık grupları hem de toplum için çabalamak önemlidir.
Kültürlerarası iletişim ve diyalog geliştirilme ve toplumsal kutuplaşmanın önüne geçilmesi için çaba gösterilmelidir.