Kategori: Din & Düşünce

Asabiyet, kavmiyet ve milliyet; üçü de birbirine yakın anlamları ifade eden kavramlardır. Kendi ırkını ve kavmini savunmak ve büyük ölçüde üstün tutmak milliyetçilik olarak yorumlanabilir. Bu konuda da Müslümanlar olarak ölçümüz Kur’an ve Hz. Muhammed’in sünneti olmalıdır. Aşırıya gidip fanatik davrandığımız zaman istikameti ve vasatı bırakmış oluruz.

Ahlakın özü ve temeli doğruluktur. Hz. Peygamber’in Kur’an’dan sonra en büyük mucizesi ahlakı iken, biz Müslümanlar maalesef Peygamber’in ahlakından fersah fersah uzaktayız. Bugünkü İslam aleminin yaşadığı sıkıntıların temelinde hem ahlaksızlık hem de çeşit çeşit istibdatlar dediğimiz despotlukların her tarafa yayılmış olması yatıyor.

İslam, daha önce gönderilen dinleri de ihtiva ederek Resul-ü Ekrem Hz. Muhammed (s.a.s) rehberliğinde tekâmül etmiş haliyle insanlığa sunulmuştur. Bu tekamülün kesintisiz devam etmesi için Allah, anlaşılması durumunda ‘insanlığı aydınlatan bir NUR’ olarak’ Kur’an-ı göndermiştir.