Hemhâl Kitap, kitap analizlerinin yanı sıra haftalık okuma önerisi olarak ayda bir dört kitap tanıtımı yapıyor. Kimi zaman yeni çıkanlar, kimi zaman kült eserleri tekrar hatırlamak iyi olacaktır.
Siyaset, Toplum, Din&Düşünce ve Psikopolitika temalı kitaplar olabileceği gibi, farklı ufuklar açacak çok çeşitli kitapları kitaplıklarda buluşturmak ve kitap ile hemhâl olmak umuduyla…
Mayıs/Haziran 2024 Hemhâl KİTAPLIK’ta yer alan kitaplar şu şekilde:
Müslüman Sokağında Demokrasi Hayal Mi? – Mehmet Ocaktan
Gerek dünyanın değişik coğrafyalarında yaşanan fikrî süreçleri, gerekse İslam dünyasının yaşadığı tarihsel tecrübeyi dikkatle incelediğimizde bugün geldiğimiz noktanın özellikle Müslümanlar açısından hiç de iç açıcı olmadığını görmek mümkün. Maalesef İslam toplumlarında dinî düşünce ile fikrî faaliyetler her zaman aynı paralelde ve en azından belli bir uzlaşı zemininde ilerleyememişlerdir.
Bu konudaki en bariz göstergelerden birisi, dinî düşüncedeki değişim hızının yavaşlığı yüzünden Müslümanların algı dünyalarının yeterince zenginleşememiş olmasıdır.
Geleneğin tartışmalarıyla statik hâl alan din anlayışında ısrar etmek yerine, ufku açık bir İslami tasavvura göre yeni bakış açıları oluşturabilseydik, muhtemelen yapısal anlamda hem daha sağlam bir zeminde ilerleyecektik, hem de dünyadaki değişimi bu kadar geriden takip etmek zorunda kalmayacaktık.
Eleştirel Psikoloji Yaklaşımlar, Gündemler, Tartışmalar – TODAP Çalışma Grubu
Psikoloji, yakın zamanda sosyal teorinin özellikle canlı bir alanı. Bunu kendi içinde güçlü bir eleştirel yaklaşımın gelişmesine ve bununla da ilintili olarak farklı bilgi ve kuram alanlarıyla etkileşime girmesine borçlu. Bu derleme, bu zihin açıcı literatüre geniş bir bakış açısı sunuyor.
Eleştirel Psikoloji derlemesindeki yazılar, kurama ve yönteme eğiliyor; eleştirel yaklaşımların ve eleştirel gündemlerin ayrıntılı bir taramasını yapıyor. Marksizm-psikanaliz diyaloguyla, postkolonyal teoriyle ve Fanon’la, Foucault’yla, feminizmle, neoliberalizm eleştirisiyle düşünsel ilişkiler üzerinden, alanın kuramsal etkileşiminin ufkunu önümüze seriyor.
Toplumsal cinsiyet, cinsiyet ve cinselliğin özcü, iki-kutuplu, normatif inşasının sorgulanması, erkeklik çalışmaları, yine hem kuram hem yöntemle ilgili bir ağırlık merkezi oluşturuyor. Ayrımcılık, özel olarak Kürt meselesi, bir diğer ağırlık merkezi.
Türkiye’de politik psikolojinin çerçevesini çizmeye çalışırken; akademik özgürlüğün daraldığı ortamda psikoloji eğitimi, çatışma koşullarında tanıklık ve yas deneyimleri gibi özgül meselelere odaklanılıyor.
Kitapta yer alan bölümler
Eleştirel Psikoloji: Psikolojik Bilginin Politik Boyutları | Ian Parker |
Neoliberalizmin (Eleştirel) Psikolojide Çerçevelenmesi | Athanasios Marvakis |
Fanon, Foucault, Feminizm: Eleştirel ve Feminist Psikologlar Neden Foucault ve Fanon’a İhtiyaç Duyar? | Erica Burman |
İlahi Komedya: Tekrarlanamazlık ve Psikolojinin Yeni Krizi | Şanser Yener, İdil Işık, Ersin Aslıtürk |
Kuramdan Yönteme Psikolojinin Düşünsel Zeminini Güçlendirmek: Saptamalar ve Öneriler | N. Ekrem Düzen, Mete Sefa Uysal |
Marksizm ve Psikanalizin Diyaloğu Çerçevesinden Sınıfa Bakmak: “Sınıfın Bilinçdışı Yaklaşımı” ile Bir Olgu İncelemesi | Baran Gürsel |
Ayrımcılık, Bir İstek Doyumu: Psikanalitik Bir Yaklaşım Girişimi | Barış Özgen Şensoy |
Yorumlayıcı ve Bütünsel Bir Yaklaşım Olarak Anlatı Psikolojisi ve Yaşam Anlatısı Çalışmaları | Ayçe Feride Yılmaz |
Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Aile Terapisini Birlikte Düşünmek | Buket Kılıçer |
Postkolonyal Teori ile Diyalog Kurmak: Psikoloji Bilimini Dekolonyalleştirmede Frantz Fanon’dan Öğrenilecekler | İdil Atabinen |
Daralan Akademik Özgürlük ve Psikoloji Eğitimi | Olga S. Hünler |
Türkiye’de Politik Psikoloji: Neler Biliyoruz, Nereye Gidiyoruz? | Yasemin Gülsüm Acar, Ege Akpınar |
Toplum ve Psikoloji İlişkisini Kürt Meselesi Üzerinden Okumak | Aydın Bayad, Ercan Şen, Kenan Alparslan, Ümit Eser |
Tanıklık, Yas ve Çatışma Dönemlerinde Terapötik Çalışma Üzerine Notlar | İlham Yılmaz |
(Anaakım) Psikolojide Cinsiyet ve Cinselliğin Özcü, İki-kutuplu ve Normatif İnşası: Eleştirel Bir Değerlendirme | Umut Şah |
“Dişi Beyin ve Er Beyin” Miti: Beyin ve Cinsiyet/Toplumsal Cinsiyet Tartışmaları | Aysel Gürel Kayaoğlu |
Bir “Kadın” Olarak “Erkeklik” Çalışmak ve Özdüşünümsellik | Doğa Eroğlu |
Zarif ve Dinen Makbûl – Muhafazakar Üst-Orta Sınıf Habitus – Aksu Akçaoğlu
“Beğenideki dönüşüm ilk olarak, muhafazakâr orta sınıfların şehrin gözde muhitlerindeki lüks sitelere yerleşmelerine yansıdı. (…) Bu sınırlar dahilindeki yeniden inşa sürecinde, muhafazakâr orta sınıflar, mobilyalarına, kıyafetlerine ve bedenlerine alışık olmadıkları bir tarz verdiler. Bu yeni hayat tarzını toplumsal hayatta sunma konusunda eskiye nazaran daha rahat hissettiler ve böylelikle ‘muhafazakâr çekimserlik’ ya da içe kapanıklık buharlaştı.”
Muhafazakâr orta sınıflarda yeni olan ne? Hayat tarzları hal ve davranışları, zevkleri nasıl değişti? Bu değişim, bize ne anlatıyor? Aksu Akçaoğlu, bu soruların cevaplarını arıyor. Muhafazakâr orta sınıfın hal-davranış ve beğeni düzenini, bunun mekâna yansımasını, “sembolik ürünler piyasası”nı, moda anlayışını, sosyalleşme yollarını ve ortamlarını, “iç dünyanın” ve benliğin eğitim yordamlarını, zihniyet dünyasını inceliyor. Ankara’nın bu zümreyle özdeşleşerek sembolleşmiş semti Çukurambar’a bakarak…
Dinen makbûl ve aynı zamanda kendince zarif olanın peşinde, aslında bir şeyleri muhafaza etmekten çok yeni bir şey inşa eden bir muhafazakârlığın ayrıntılı bir portresi…
Kısa Hikâye – Prof. Dr. Nurettin Turgay
25.03.2024 tarihinde Kitap Yurdu Doğrudan Yayıncılık tarafından yayınlanan ve 96 sayfadan oluşan bu kitabım, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde hikâye ve kısa hikâye hakkında özlü bilgiler verilmiştir. Hikâyenin insanlıkla beraber başlamış olduğunu söyleye biliriz. Her insanın hayatında çocukluğundan itibaren yaşamış olduğu şeyleri sonraki dönemlerde aktardığı şeyler, hikâye olarak değerlendirilebilir. Hayatın her alanıyla ilgili anlatılan ve yazılan hikâye türleri vardır. Yaşanabilen veya yaşanması mümkün olmayan, aktarılan her türlü olaylara, genel olarak hikâye denmektedir. Hikâyelerin çok çeşitli türleri vardır. Masal türü bazı hikâyeler, uydurulmuş şeylerdir. Onların aslı esası yoktur. Hayvanların ve diğer bazı cansız varlıkların konuşturulduğu hikâye türleri vardır.
İnsanların sosyal hayatını ilgilendiren aşk, kahramanlık, medih/övgü, tenkit, savaş, siyaset, güldürü türü hikâyeler vardır. Nazım şeklinde yazılan hikâyeler vardır. Ancak hikâyeler daha çok nesir şeklinde yazılmaktadır. Hikâyelerin edebiyat alanında önemli yerleri vardır. Kıssa ise, herhangi bilgiyi başkalarına aktarmak demektir. Edebiyat açısından kıssa, gerçek veya tasarlanmış olayları anlatan düzyazı türüdür.
1800 yıllarından itibaren Batı dünyasında “Kısa Hikâye” türü gelişmeye başlamıştır. Zamanla bu tür hikâyeler İslam âleminde de yazılmaya başlamıştır. Edebiyat alanında “Kısa Hikâye”, yaşanmış veya yaşanabilen eğitici edebi bir yazı türüdür. “Kısa Hikâye”, hacim itibariyle de fazla uzun yazılmamaktadır. “Kısa Hikâye”, ahlak, dil öğretimi, siyaset, inanç ve benzeri konularda kullanılmaktadır. “Kısa Hikâye”, “Kur’an Kıssaları” ile benzer özelliklere sahip olduğu için, onlardan esinlenerek ortaya konduğu düşünülebilmektedir. Çünkü Kur’an’ın üçte birini oluşturan “Kur’an Kıssaları”, yaşanmış olayları anlatmakta ve insanlara çok yönlü mesajlar vermektedir. “Kısa Hikâye” türü yazılar da “Kur’an Kıssaları” ile ortak özelliklere sahip bulunmaktadır. “Kısa Hikâye” türü yazıları, “Kur’an Kıssaları” örnek alınarak yazılmış olabilir. Kitabımızın ikinci bölümde, sosyal hayattan yansıyan hikâye örneklerine yer verilmiştir. (Prof. Dr. Nurettin Turgay)