Bugün İslam dünyasının dört bir yanında din adına sergilenen yanlışlıklar, her seferinde “gerçek İslam bu değil” demekle geçiştirilebilir mi? Yoksa, İslam düşüncesinde, fıkhında ve ilahiyatında esaslı bir sorgulamaya ve yenilenmeye mi ihtiyaç var?
Mustafa Akyol, bugüne dek beş ayrı dilde yayınlanan, Bosna-Hersek’ten Endonezya’ya kadar birçok ülkede yankılar ve tartışmalar yaratan kitabında bu soruyu irdeliyor.
Kur’an’a, İslam geleneğinin unutulmuş zenginliklerine ve çağdaş akademik kaynaklara dayanarak, günümüzün yakıcı dinî meselelerine yeni bakış açıları öneriyor.
Katılmasanız bile, düşünmeye davet ediyor.
Kitapta daha çok detay var; Burada şu kadarını söyleyelim: İslam dünyasını önyargılarla suçlayıp kötüleyen eski “Oryantalizm” kadar, aşırı savunmacılıkla sorunları görmezden gelen yeni anti-Oryantalizm de yanlış. Bir üçüncü yol var. Ve de elzem.
Kitap, Ahlakı, Evrenselliği ve Bilim nasıl kaybettiğimizi soruyor. Şeriatı nasıl durağanlaştırdığımızı da. Aklı ise neden kaybettiğimizi. Özgürlük meseleleri ve hoşgörü teolojisi ile de uyanışın yollarını arıyor.